HESPÉRIDES
Aybeniz Tilbe YILDIRIM
Aybeniz Tilbe YILDIRIM 2018 yılında İç Mimarlık bölümünden derece ile mezun oldu. Birkaç yıl bu sektörde çalıştıktan sonra, ömür boyu süren merakı olan değerli taşlar, arkeoloji, sanat ve tasarım konularını çok yönlü bir şekilde birleştirerek HESPÉRIDES Mücevher markasını kurdu. Aybeniz Tilbe YILDIRIM, İstanbul, Türkiye'de el yapımı mücevherler üretmektedir ve bu mücevherler, antik dönemin temiz ve minimalist estetiğinden ve mitolojinin esrarengiz özünden ilham almaktadır. Bu eşsiz parçalar, HESPÉRIDES'in İstanbul atölyesinde geri dönüştürülmüş altın ve gümüş kullanılarak geleneksel zanaat teknikleriyle üretilmektedir.
HESPÉRIDES'deki yaratıcı süreç sezgisel ve oyunbazdır, her bir parça atölyede hayal edilir, tasarlanır ve titizlikle şekillendirilir. Çekiçleme, yakma ve damlatma gibi teknikler, HESPÉRIDES'in ünlü olduğu benzersiz organik imza yapılarını ve yüzeylerini oluşturmak için kullanılır ve bu da takılabilir minyatür sanat eserleri ortaya çıkarır.
HESPÉRIDES, dünya genelinden yerel ortaklar aracılığıyla mücevher taşlarını özenle kaynaklama konusunda büyük özen gösterir. Sadece en yüksek kaliteli mücevher taşları kullanılır.
Hespérides'in Mücevherat Bahçesi
Harikulade hazinelere hayat veren, mitoloji, tarih ve sanattan ilham alan bir mücevherat markası olan Hespérides’in mücevher bahçesine hoş geldiniz. Büyüleyici estetiğin zanaat ile buluşması mitolojik dünyayı tüm ihtişamıyla sergiliyor.
Hespérides ile mücevher dünyasını keşfedenlere sevgilerle.
HESPERIDES el yapımı mücevher koleksiyonu acı portakal çiçeği Neroli’den ilhamını aldı…
Efsaneye göre akşam perileri ve günbatımının altın ışığı olan Hesperidler, Zeus ile evlenen Hera’ya Gaia’nın düğün hediyesi olarak verdiği altın elma ağaçlarını korumakla görevlendirildi.
Acı portakal ağacının olduğu bu kutsal bahçeyi aynı zamanda Ladon isimli yüz kafalı bir ejderha koruyordu. Zeus’un oğlu Herakles, altın elmalarından yiyen herkesi ölümsüz kıldığı söylenen ağaca ulaşmak için yola çıktı.
Dünyanın en batısında nimflerin babası Atlas’ı Gökkubbe’yi omuzlarında taşırken buldu. Herakles Atlas’a Hera’nin bahçesine gidip altın elmaları getirmesi karşılığında onun yerine Gökkubbe’yi taşıyabileceğini söyledi. Atlas memnuniyetle kabul etti ve Herakles Atlas’ın omuzlarından Gökkubbe’yi aldı. Geri döndüğünde Gökkubbe’nin yükünü geri almak istemeyen Atlas, elmaları kendine alacağını söyledi. Herakles kurnazlık yaparak omuzlarına bir altlık koyana dek Atlas’tan Gökkubbe’yi tutmasını rica etti. Atlas Gökkubbe’yi geri aldı ve Herakles elmaları Kral’a geri götürmek üzere uzaklaştı…